Türk bankacılık sektörünün aktif kalitesinin çözümlenememesinin sosyal ve ekonomik maliyeti

ÖNDER YILMAZ – Bankacı

Tüm ülkelerde ekonomik aktiviteyi canlandırmak için merkez bankaları ve kamu kaynakları kullanılarak adımlar atılmaktadır. Bu süreçte özellikle kaynakları-tasarrufları kıt ülkelerin kaynaklarının etkin bir şekilde dağılımının sağlanması ise çok daha önemli. Mevcut ve gelecek dönemlerde kaynakların dağılımının etkinliğinin sağlanması için doğru mekanizmaların kurulması gerekiyor. Bu bağlamda, tüm finansal sistemimizin %85’ini oluşturan bankaların aktiflerinin kalitesi esasen kaynakların etkin dağılımını gösterir niteliktedir.

Türk bankacılık sektörü kredilerini temel olarak üç gruba ayırarak takip etmektedir. Birinci gruptaki krediler, hali hazırda ödemelerinde herhangi bir sıkıntı olmadan devam eden kredilerdir. İkinci grup krediler veya gözlem altındaki krediler diye isimlendirebileceğimiz krediler ise ödemelerinde mevcutta sıkıntı yaşanan veya sıkıntı yaşanması, bulunduğu sektör veya ekonominin genel gidişi nedeniyle muhtemel olan kredilerdir. Bunlar ödemelerini gecikmeli de olsa yapabilen müşterilerdir. Üçüncü grup krediler ise ödemesi 90 günden fazla geciken (COVID-19 dönemi için bu 180 güne çıkarıldı) kredi müşterilerinin sınıflandırıldığı kredilerdir. Bu kredi müşterileri, ödemelerini olağan faaliyetleri ile yerine getirme kabiliyetini önemli ölçüde veya tamamen kaybetmiştir. Önemli kısmı faaliyetlerini sonlandırmış olup ödemelerini ancak diğer varlıklarının satışı ile yapabilecek durumdadır.

Her ikinci grup kredi donuk alacak demek değildir

Mevcut durum itibarıyla sektörün üçüncü grupta takip ettiği kredi tutarı 150 milyar TL civarında seyrederken, ikinci grup kredileri ise yaklaşık 350 milyar TL dolayındadır. İkinci grup kredilerin tamamı ödeme güçlüğüne düşer diye düşünmemek gerekir. İkinci gruptan takibe geçiş, esasen ekonominin genel durumu ile yakından ilgilidir. Bu bağlamda, döngünün düşüş sürecinde olduğu dönemlerde bu oran artarken, toparlanma dönemlerinde azalmaktadır. En sıkıntılı dönemde bile takip eden bir yıl içerisinde ikinci grubun en fazla %25’inin üçüncü grup kredilere geçiş yaptığı, sektörü yakından takip edenlerce dile getirilmektedir. Buna ilişkin en doğru analizleri yapacak adres, bu tür verilerin tamamının toplandığı BDDK’dır. BDDK sektöre ilişkin her türlü analizi yapabilecek hem veri kalitesine hem de insan kaynağına sahip bir kurumumuz.