Önder YILMAZ – FOYDER Başkan Yrd.
Ülkemizde yeniden yapılandırma denilince “finansal” yeniden yapılandırma anlaşılırken bunun yanı sıra azda olsa uygulama alanı bulan “operasyonel” yeniden yapılandırma da anlaşılmaktadır.
Yurtdışı uygulamalarda ise daha çok “dönüşüm” anlamına gelen “turnaround” kelimesinin kullanıldığını görüyoruz. Dönüşüm kelimesi, Türk Dil Kurumu’nda “Olduğundan başka bir biçime girme, başka bir durum alma, şekil değiştirme, tahavvül, inkılap, transformasyon” olarak tanımlanmıştır.
Bu durumda şirket dönüşümünden ne anlamamız lazım?
Şirket dönüşümünü, mevcut durumunu korumak, yeni oluşumlara adapte olmak, bulunduğundan çok daha iyi bir noktaya erişmek için daha fazla enerji harcayıp bu transformasyonu gerçekleştirmesi ve eğer ki rakiplerinden geri düşüp, finansal-operasyonel faaliyetlerinde verimsiz durumda olan işletmesinin daha iyi bir konuma gelmesi için gerçekleştireceği dönüşüm olarak tanımlayabiliriz.
Dönüşüm yönetimi yalnızca finansal sıkıntı içine girmiş işletmeler için değil yönetim veya yönetim becerilerinde oluşabilecek eksiklikleri gidermek için de kullanılabilecek bir yöntemdir. Yine, işletmenin stratejik değişiklik yaptığı durumlarda bu stratejinin uygulanmasını sağlamak için değişim yönetimi iyi bir araçtır. Dolayısıyla dönüşüm yönetimini, değişim yönetimi olarak da değerlendirmek mümkündür.
Bir başka deyişle, işletmelerin dönüşüme ve değişime ayak uydurmakta zorlandığında süreci hızlandırarak, işletmeyi olması gereken noktaya bazen acı reçetelerle de olsa getirmenin adıdır “Dönüşüm Yönetimi”.
Sürecin hızlı işletilmesi de bu yöntem de son derece önemlidir. Bu sebeple acil bir kriz yönetimi bakış açısı ile hareket edilmesi, analize dayalı doğru stratejilerin hızla işletilmesi gerekmektedir.
Uygulamada daha çok değişim yönetimi “turnaround management”, zayıf performans gösteren işletmenin bunu tersine çevirerek finansal durumunu iyileştirmesi olarak kullanıldığını görmemiz mümkün.